Ceza HukukuMakalelerimiz

Müsadere Nedir?

Müsadere, sözlükte zoralım, el koyma manalarına gelmektedir. Ceza hukuku yaptırımları arasında yer alan müsadere kanunda güvenlik tedbiri olarak düzenlenmektedir.

Müsadere Ne Demektir?

Müsadere, suçun icrasında kullanılan, suçun işlenmesine tahsis edilen veya suçun işlenmesinden meydana gelen eşya ile suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edilen malvarlığı değerlerinin failin elinden alınarak devletin eline geçmesini sağlayan bir ceza hukuku yaptırımıdır. Suç teşkil eden fiille yakın bağlantısı olan bir malvarlığı değerinin failin (bazı koşullarda üçüncü kişilerin) elinden alınmasına yol açar.

Müsaderenin amacı, hukuka aykırı yollardan elde edilen kazancın kişiden alınmasını sağlamak ve böylece suçların işlenmesini önlemektir. Ayrıca silah, uyuşturucu, patlayıcı madde, sahte para gibi tehlikeli şeylerden toplumu korumak amaçlanır.

Anayasa m.38’de “genel müsadere cezası verilemez” denilerek, müsaderenin ancak bir suçun işlenmesi karşılığında uygulanabileceği kabul edilmiştir. Müsadere suç teşkil etmeyen haksızlıkların yaptırımı olarak öngörülemez. Bunun yanı sıra işlenen suç ile müsadereye konu malvarlığı değerleri arasında bir bağlantının bulunması gerekir. İşlenen suçla bağlantısı olmayan herhangi bir malvarlığı, müsadereye konu olamaz.

Müsadere, ancak kasten işlenen suçlarda uygulanacak bir güvenlik tedbiridir. Taksirli suçlarda eşya veya kazanç müsaderesinden bahsetmek mümkün değildir. Bir kabahatin işlenmesi nedeniyle de, bir eşyanın ya da malvarlığı değerinin mülkiyetinin Devlete geçirilmesi “mülkiyetin kamuya geçirilmesi” kavramıyla açıklanmaktadır (Kabahatler Kanunu m.18)

Müsadere Çeşitleri

Müsadere, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda eşya müsaderesi(m.54) ve kazanç müsaderesi(m.55) olmak üzere ikili bir ayrımla düzenleme altına alınmıştır. Müsadereye ilişkin bu düzenlemeler, ceza normu içeren özel kanunlar bakımından da geçerlidir. Bunun dışında hukukumuzda prensip olarak mecburi müsadere sistemi kabul edilmiştir (m.53/4).

Eşya Müsaderesi

Madde 54- (1) İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/11 md.) Eşyanın üzerinde iyiniyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması hâlinde müsadere kararı, bu hak saklı kalmak şartıyla verilir.

(2) Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkansız kılınması halinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilir.

(3) Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.

(4) Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.

(5) Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.

(6) Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.

Kazanç Müsaderesi

Madde 55- (1) Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.

(2) Müsadere konusu eşya veya maddi menfaatlere elkonulamadığı veya bunların merciine teslim edilmediği hallerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine hükmedilir.

(3) (Ek: 26/6/2009 – 5918/2 md.) Bu madde kapsamına giren eşyanın müsadere edilebilmesi için, eşyayı sonradan iktisap eden kişinin 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun iyiniyetin korunmasına ilişkin hükümlerinden yararlanamıyor olması gerekir.

Eşya (Mal) Müsaderesi Şartları

Suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine özgülenen, suçun işlenmesinden meydana gelen veya niteliği itibariyle kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olup suçta kullanılmak üzere hazırlanan eşyanın mülkiyetinin devlete geçmesi ile sonuçlanan tedbire eşya müsaderesi denir.

  • Kasten işlenen bir suçun varlığı gerekir. Taksirli suçlarda müsadere kararı verilemez.
  • Eşya ile suç arasında kanunda belirtilen türden bir ilişkinin varlığı gerekir. Söz konusu eşya ya suçun işlenmesinde kullanılmalı, ya suçun işlenmesine tahsis edilmiş eşya niteliğinde olmalı ya da suçun işlenmesinden meydana gelmiş olmalıdır.
  • Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, suçun icrai hareketlerine başlanmış olduğu takdirde müsadere edilebilir. Ancak hazırlanan eşya niteliği itibariyle kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikesi ise suçun icrasına başlanmadan da müsadere edilebilir.
  • Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşyalar bir suçla bağlantılı olmasalar dahi müsadere edilebilirler.
  • Kasıtlı bir suçta kullanılan eşyanın müsadere edilebilmesi için iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmaması gerekir. Eşyayı meşru bir amaç için başkasına veren kişinin iyiniyetli olduğu kabul edilir.
  • Müsaderede orantılılık bulunmalıdır. Suçta kullanılan eşyanın müsaderesi, işlenen suça nazaran hakkaniyete aykırı olacak şekilde ağır sonuçlar doğurmamalıdır.

Müsadereye hükmedilebilmesi için kasıtlı bir suçun işlendiğinin belirlenmesi zorunludur ancak bu suçtan dolayı bir kimsenin cezaya mahkum olması gerekmemektedir. Failin kusuru bulunmadığı için cezalandırılamadığı, şahsi cezasızlık sebeplerinin bulunduğu veya cezanın ertelenmesi kararının verildiği hallerde dahi müsadere kararı verilebilecektir.

Kazanç Müsaderesi Şartları

Kazanç müsaderesine ilişkin düzenleme ile, hukuk toplumunda suçun bir kazanç elde etme yolu olarak görülmesinin engellenmesi ve suç işlemek suretiyle elde edilen kazancın failin yanına kar olarak bırakılmaması amaçlanmıştır. Karapara aklama, uyuşturucu ticareti, dolandırıcılık, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma gibi ekonomik çıkar elde etme amacıyla işlenen suçlara karşı caydırıcı bir yaptırım niteliğindedir.

Kazanç müsaderesine hükmedilebilmesi için, suçun işlendiğinin tespit edilmesinin yanı sıra, elde edilen gelirin de bu suçtan kaynaklandığının belirlenmesi gerekir. Bu nedenle kazanç müsaderesine hükmedilememesi halinde, ekonomik kazanç sağlanan suçların cezasında caydırıcılığının artması için kanunda hapis cezasının yanı sıra adli para cezası da öngörülmüştür.

Kazanç müsaderesinde orantılılık ilkesi geçerli değildir ve “bir lira” dahi olsa suç işlemek suretiyle veya dolayısıyla elde edilen kazanç müsadere edilmelidir.

Bir özel hukuk tüzel kişisinin kasten işlediği suçtan elde ettiği maddi menfaatlerin tüzel kişinin mülkiyetine geçirildiği anlaşılırsa kazanç müsaderesi, tüzel kişiler hakkında da uygulanabilir.

  • Kazanç müsaderesine karar verilebilmesi için kasti bir suçun işlenmiş olması ve bu yolla bir kazancın elde edilmiş olması gerekir.
  • Suç yoluyla elde edilen kazancın miktar itibariyle belirlenmesi gerekir.
  • Müsaderenin konusunu oluşturan maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir. Mağdur tarafından iadenin istenebildiği veya tazmin talebinin söz konusu olduğu hallerde müsadere kararı verilemez.
  • Eşyayı sonradan iktisap etmiş bir kişi var ise Türk Medeni Kanunu uyarınca bu kişinin iyi niyetinin korunmasına ilişkin hükümlerden yararlanamaması gerekir.
  • Müsadere konusu ekonomik değerin harcama, imha etme, tüketme gibi hareketlerle müsaderesinin imkansız kaldığı hallerde, karşılığı para tutarının müsaderesine karar verilir.

Müsaderede Zamanaşımı

Müsadereye ilişkin hüküm, kesinleşmeden itibaren 20 yıl geçtikten sonra infaz edilemez (m.70). Bu hüküm, hem eşya hem de kazanç müsaderesi bakımından geçerlidir. Yirmi yıl içerisinde müsadere gerçekleştirilememişse infaz yetkisi düşer.

Kaçakçılık Suçlarında Müsadere

2007 yılında yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kaçakçılığı izleme, önleme ve araştırma usul ve esaslarını belirlemektedir. TCK’da düzenlenen müsadere hükümleri, KMK’nın 3. Maddesinde tanımlanan kaçakçılık suçlarının işlenmesi halinde de uygulanmaktadır.

Müsaderenin uygulanabilmesi için kaçak eşyanın veya kaçakçılık suçundan elde edilmiş kazancın tespit edilmesi gerekir. Gümrük idaresi tarafından tespit edilen kaçak eşya veya kazanç, muhafaza altına alınır. Gümrük vergileri de dahil edilerek kaçak eşyanın veya kazancın değeri hesaplanır.

Müsadere kapsamına, gerekli şartların gerçekleşmesi halinde eşyanın taşınmasında veya saklanmasında kullanılan araçlar, yerler, depolar, boru hatları vb. de girecektir.

Müsadere Kararının Kaldırılması Talebi

Müsadereye ilişkin karar, kural olarak mahkeme tarafından hüküm ile birlikte verilir. Ancak müsadere kararı verilmesi için her zaman bir kamu davası açılması yahut hüküm verilmesi gerekmez. Karar verilmesi için, Cumhuriyet savcısı veya katılan, davayı görmeye yetkili mahkemeye başvurabilir. Kamu davası açılmış olup da iade edilmesi gereken eşya veya malvarlığı değerleri ile ilgili olarak esasla birlikte bir karar verilmemiş olması durumunda, mahkemece re’sen veya ilgililerin istemi üzerine bunların iadesine karar verilir. (CMK m.256)

Ceza Muhakemesi Kanunu m. 256’ya göre verilecek kararlar, duruşmalı olarak verilir. Eşya üzerinde hakkı olan kimseler de duruşmaya çağrılır. Verilecek karara karşı Cumhuriyet savcısı, katılan, müsadere veya iade olunacak eşya veya diğer malvarlığı değerleri üzerinde hakkı olan kişiler için istinaf yolu açıktır. (CMK m.258)

Müsadere Bir Ceza Mıdır?

Müsaderenin bir ek ceza mı, yoksa bir güvenlik tedbiri mi yahut kendine özgü bir kurum mu olduğu hususu tartışmalıdır. Türk Ceza Kanunu müsadereyi, açık bir şekilde, güvenlik tedbiri olarak nitelendirerek, kurumun hukuki mahiyeti bakımından bağlayıcı bir düzenleme getirmiştir. Müsadere, güvenlik tedbiri niteliğinde bir yaptırım olduğundan, tüzel kişiler hakkında da uygulanabilir.

Müsadere Güvenlik Tedbiri Midir?

Ceza hukuku yaptırımları arasında yer alan müsadere kanunda güvenlik tedbiri olarak düzenlenmektedir.

Müsadere Kararı İnfaz Zamanaşımı

Müsaderede zamanaşımı

Madde 70- (1) Müsadereye ilişkin hüküm, kesinleşmeden itibaren yirmi yıl geçtikten sonra infaz edilmez.

Müsadere Kaldırma Talep Dilekçesi Örneği (Müsadere Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği)

İSTANBUL ANADOLU ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE

DOSYA NO : 2024/……….

SANIK : (…)

MÜDAFİİ : (…)

SUÇ : Taksirle Yaralama

KONU : Müsadere kararının kaldırılması talebimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR :

Müvekkil hakkında A….. B…………. hakkında ………… Cumhuriyet Başsavcılığının …./…./2024 tarih ve 2024/…….. No’lu iddianamesiyle Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma suçundan huzurdaki dava açılmış ve emanetin ……/……. Sırasında kayıtlı ……… marka av tüfeğinin müsaderesine karar verilmiştir.

Dosya muhtevasından da anlaşılacağı ve iddianamede de iddia olunduğu üzere; müvekkil kendi üzerine kayıtlı ruhsatlı av tüfeği ile, kendi arazisinde atış denemeleri yapmakta iken oradan geçmekte olan mağduru fark etmemiş, yaralanmasına sebebiyet vermiştir.

TCK m. 54 uyarınca, ancak “…kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur.” Taksirli suçlarda müsadere kararı verilmez, suçun kasten işlenmiş olması eşya müsaderesine karar verilebilmesi için ön şarttır.
Taksirli bir suçun oluşumuna sebebiyet verdiği kabul edilen ve bulundurulması da bizatihi suç teşkil etmeyen …….. marka av tüfeğinin müsaderesine karar verilemeyeceği açıktır.

Yukarıda açıklanan sebeplerle; emanetin …/ … sırasında kayıtlı bulunan ve suçta kullanılmadığı sabit olan av tüfeği hakkında verilen müsadere kararının kaldırılması için mahkemenize başvurma zorunluluğu hasıl olmuştur.

SONUÇ VE TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerden dolayı, emanetin …../….. sırasında kayıt altına alınan müvekkile ait av tüfeği hakkında verilen müsadere kararının kaldırılmasına karar verilmesini vekaleten saygılarımızla arz ve talep ederiz.

SANIK VEKİLİ

AV. BUĞRA ÇAPA

Stj. Av. Dilanur Küçükoğlu

Lise öğrenimini Kastamonu Fen Lisesi'nde tamamlayan Dilanur Küçükoğlu, İngilizce hazırlık eğitiminin ardından 2020 yılında halen öğrencisi olduğu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde hukuk eğitimine başladı. Münazara Kulübü'nde üç yıl boyunca aktif rol alarak üniversiteler arası turnuvalarda çeşitli başarılar elde etti. Farklı sektörlerdeki iş ve gönüllülük deneyimlerinin ardından Çapa Hukuk Bürosu'nda öğrenci stajyer olarak hukuk kariyerine devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Hemen Bilgi Al!