İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası
Hukuk sistemimizde “ortaklığın giderilmesi davası” olarak tanımlanan, “İzale-i Şuyu” davası olarak bilinen dava türü, paylı veya elbirliği mülkiyetine tabi taşınır veya taşınmaz mallar üzerindeki ortaklığın tasfiyesini sağlayan bir hukuki yol olarak öne çıkmaktadır. Bu dava, mülkiyetin bireyselleştirilmesi veya bedelinin paylaştırılması yoluyla taraflar arasındaki ortaklık ilişkisini sona erdirmeyi amaçlamaktadır.
Bu yazımızda İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası detaylıca ele alınmış olup, hukuki uyuşmazlığınıza ilişkin detaylı bilgi için iletişim bölümündeki bilgilerden Çapa Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.
Ortak Mülkiyet Nedir?
Ortaklığın giderilmesi davasının temelini oluşturan ortak mülkiyet, bir mal üzerinde birden fazla kişinin mülkiyet hakkına sahip olmasını ifade eden bir hukuki durumdur. Türk Medeni Kanunu (TMK), bu müesseseyi paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyet olarak iki kategori altında düzenlemektedir
Paylı Mülkiyet: Türk Medeni Kanun’un 688. maddesinde düzenlenen paylı mülkiyet, birden çok kişinin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeye belirli paylarla malik olması halidir. Her bir paydaşın, kendi payı üzerinde bağımsız olarak tasarruf etme yetkisi bulunmakla birlikte malın bütünlüğü üzerinde tasarrufta bulunabilmek için tüm paydaşların rızası aranır. Paylı Mülkiyette, paydaşların pay oranları açıkça belirlenmiştir.
Elbirliği Mülkiyet: Türk Medeni Kanun’un 701-703. maddelerinde düzenlenen elbirliği mülkiyeti ise kanun veya sözleşme gereği ortaklar arasında oluşan topluluk nedeniyle payları belirlenmeksizin bir şeye malik olma durumudur. Bu tür mülkiyette, ortakların tasarruf yetkileri ancak oybirliği ile mümkün olup her bir ortak tek başına malın hiçbir kısmı üzerinde bağımsız bir hak iddia edemez ve mal üzerinde tasarrufta bulunamaz.
Ortak Mülkiyet Nasıl Sona Erer?
Ortak mülkiyet ilişkisi çeşitli hukuki yollarla sona erebilir. Bu yollar şu şekildedir;
- Rızai Taksim (Anlaşma Yoluyla Paylaşma): Ortakların, ortaklığa konu mal üzerinde anlaşmaya vararak aralarında taksim etmeleri veya satarak bedelini paylaşmaları ortak mülkiyet ilişkisinin sona erme yöntemlerinden biridir.
- Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-i Şuyu Davası): Ortaklar arasında rızai taksim konusunda anlaşamaması halinde, ortaklardan herhangi birinin veya bir kısmının mahkemeye başvurarak ortaklığın sonlandırılmasını talep etmesiyle açılan bir davadır.
- Malın Bütün Halinde Devri: Ortak mülkiyete konu malın tamamının üçüncü bir kişiye satılması veya devredilmesi durumunda da ortaklık kendiliğinden sona erer.
İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası Nedir?
İzale-i Şuyu davası, paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallar üzerindeki ortaklık ilişkisini sona erdirmeyi hedefleyen, yenilik doğurucu nitelikte bir davadır. Ortaklığın giderilmesi davasının açılabilmesi için ortaklığın sürdürülmesine ilişkin bir sözleşmenin mevcut olmamalıdır.
Bu davanın temel amacı; ortakların artık müşterek (elbirliği) halinde mülkiyet ilişkisini sürdürmek istememeleri halinde, bu hukuki ilişkiyi sonlandırarak her bir ortağın kendi bağımsız payına veya malın tasfiye bedeline kavuşmasını sağlamaktır.
Aynen Taksim Suretiyle İzale-i Şuyu
Asıl olan, taşınmazın paydaşlar arasında aynen paylaştırılarak ortaklığın giderilmesini sağlamaktır. Bundan dolayı paydaşlardan birinin aynen paylaşmayı istemesi ve aynen bölünmenin mümkün olması halinde taşınmazın aynen bölünerek ortaklığın giderilmesine karar vermek gerekir. Aynen taksim, ortaklığa konu malın, fiziki ve hukuki olarak bölünerek her bir ortağa kendi payı oranında bağımsız bir bölüm tahsis edilmesi usulüdür.
Türk Medeni Kanunu’nun 699. Maddesinin 1. Fıkrasında da belirtildiği üzere; “Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir.”
Paydaşlardan birinin aynen paylaşmayı istemesi ve aynen bölünmesi mümkün olması halinde taşınmazın aynen bölünerek ortaklığın giderilmesine karar verilmektedir. Paylaşma konusunda paydaşlar arasında anlaşmazlık olması halinde hakim de aynen taksim yönünden hakkaniyete göre paylaşılmasına yönelik karar verebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 699. Maddesinin 2. Fıkrasında da belirtildiği üzere; “Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.”
Önemle belirtmek gerekir ki, aynen bölüşmeye karar verilebilmesi için aynen bölünmenin imar mevzuatı yönüyle mümkün olması ve aynen paylaşmanın taşınmazın değerinde önemli bir değer azalmasına sebebiyet vermemesi gerekmektedir.
Satış Suretiyle İzale-i Şuyu
Ortaklığa konu mal, niteliği itibarıyla aynen taksime elverişli değilse veya aynen taksim edilmesi halinde malın değerinde önemli bir azalma meydana gelecekse, mahkeme malın açık artırma yoluyla satılmasına ve elde edilen bedelin ortaklar arasında payları oranında paylaştırılmasına karar verir.
Türk Medeni Kanunu’nun 699. Maddesinin 3. Fıkrasında da belirtildiği üzere; “Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.” Satış suretiyle tasfiye, malın bütünlüğünü koruyarak en yüksek piyasa değeri üzerinden elden çıkarılmasını ve dolayısıyla ortakların haklarının azami düzeyde korunmasını sağlamayı hedefler.
İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davasının Açılma Süreci
İzale-i şuyu davası, arabuluculuk prosedürü tamamlandıktan sonrasında taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde Sulh Hukuk Mahkemesi’ne sunulacak bir dava dilekçesi ile başlar. Bu dilekçede, ortaklığın giderilmesi talep edilen malın niteliği, ortakların kimlik bilgileri, pay oranları (paylı mülkiyette) ve davanın nedenleri açıkça belirtilmelidir. Davayı açma yetkisi, ortaklardan herhangi birine aittir.
İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davasının Şartları
Ortaklığın giderilmesi davası için belirli şartların varlığı aranmaktadır. Sıralamak gerekirse;
- Ortak Mülkiyetin Varlığı: Dava konusu mal üzerinde paylı veya elbirliği mülkiyetinin bulunması zorunludur.
- Ortaklığın Giderilmesi Talebi: Ortaklardan en az birinin bu ortaklığın sonlandırılması yönünde açık bir iradesinin ve talebinin olması gerekir.
- Taraflar Arasında Anlaşma Bulunmaması: Ortakların, ortaklığı rızai taksim (anlaşma yoluyla paylaşma) yoluyla sonlandırma konusunda anlaşamamış olmaları, davanın açılması için bir ön koşuldur.
- Zorunlu Arabuluculuk: 1 Eylül 2023 tarihi itibarıyla, taşınır ve taşınmaz malların paylaştırılması ile ortaklığın giderilmesi davaları, mahkemeye taşınmadan önce zorunlu olarak arabuluculuk sürecine tabidir. Bu düzenleme, 5 Nisan 2023 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7445 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/B maddesiyle yürürlüğe girmiş olup, bu tarihten sonra arabuluculuğa başvurulmadan açılan davalar, “dava şartı eksikliği” gerekçesiyle usulden reddedilmektedir.
Ortaklığın Giderilmesi Davalarında Satış
Ortaklığın giderilmesi davası sonucunda malın satışına karar verilmesi halinde, bu satış süreci özel hükümlere tabidir. İcra İflas Kanunu (İİK) hükümleri uyarınca gerçekleştirilir ve satış süreci şu şekildedir:
- Kıymet Takdiri: Mahkeme kararının kesinleşmesinin ardından, ilgili icra müdürlüğü veya görevlendirilecek bilirkişiler aracılığıyla malın güncel piyasa değerinin tespiti yapılır. Bu aşama, satışın adil bir bedelle gerçekleşmesi için temel teşkil eder.
- Satış Hazırlıkları: Kıymet takdirinin kesinleşmesi sonrası, satış ilanları hazırlanır ve ilgili mevzuata uygun olarak duyurulur. İlanlarda malın nitelikleri, muhammen bedeli, ihale tarihleri ve diğer önemli bilgiler yer alır.
- Açık Artırma (İhale): Belirlenen tarih ve yerde açık artırma usulüyle satış gerçekleştirilir. İhale, iki aşamalı yapılır. Birinci ihalede muhammen bedelin %50’si ve rüçhanlı alacaklar ile satış masraflarını aşması, ikinci ihalede ise en yüksek teklifin oluşması esas alınır.
- İhale Bedelinin Ödenmesi ve Tescil: İhalenin kesinleşmesiyle birlikte en yüksek teklifi veren alıcı tarafından belirlenen süre içinde ihale bedeli ödenir. Akabinde, taşınmazın tapuda veya taşınır malın zilyetliğinin alıcı adına tescili sağlanır.
- Bedelin Paylaşımı: Elde edilen satış bedeli, yasal kesintiler ve masraflar düşüldükten sonra, ortakların tapudaki payları oranında kendilerine ödenir.
Davanın Olası Ret Sebepleri ve Önlemler
İzale-i şuyu davası, belirli hukuki gerekçelerle reddedilebilir. Bu ret sebepleri ve alınabilecek önlemler şunlardır:
- Aynen Taksimin Mümkün Olması: Eğer mahkeme, malın aynen taksiminin hem hukuken hem de fiilen mümkün olduğuna ve bu durumun malın değerinde esaslı bir azalmaya yol açmayacağına karar verirse, satış talebi reddedilerek aynen taksim hükmü kurulabilir.
- Paydaşların Tamamının Davaya Dahil Edilmemesi: Ortaklığın giderilmesi davasında tüm paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı ilişkisi vardır. Davada eksik taraf bulunması halinde, mahkeme davacıya bu eksikliği gidermesi için süre verir giderilmemesi durumunda dava usulden reddedilir.
- Malın Mülkiyetinin Davacıya Ait Olmaması: Davacının, dava konusu mal üzerinde mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti hakkına sahip olmaması halinde dava reddedilecektir.
Ortaklığın Giderilmesi Dava Dilekçesi Örneği
İSTANBUL ANADOLU (…) SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE
İhtiyati Tedbir Taleplidir.
DAVACI : (İsim-Soyisim-Tckn) Adres:
DAVALILAR :
1-) (İsim-Soyisim-Tckn) Adres: Mernis adresidir.
2-) (İsim-Soyisim-Tckn) Adres: Mernis adresidir.
KONU : Ortaklığın Giderilmesi Talepli (İzale-i Şuyuu) Davasıdır.
AÇIKLAMALAR
Muris (…)’nın 19.01.2025 tarihinde vefat etmesiyle müvekkil (…) davalılar ile birlikte mirasçı sıfatına haiz olmuştur. Kadıköy (…) Noterliği’nin 30.01.2025 tarihli ve (…) yevmiye numaralı mirasçılık belgesinden de görüleceği üzere (EK-1: Kadıköy (…) Noterliği’nin 30.01.2025 tarihli ve (…) yevmiye numaralı mirasçılık belgesi sureti murise ait tereke 8 paya bölünmüş ve müvekkil (…)’ya 2 pay düşmüştür. Muris (…)’nın terekesinin tespiti amacıyla bir kısım davalılar tarafından İstanbul Anadolu (…) Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2025/… Tereke dosyası ile dava ikame edilmiş ve İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2025/… Tereke, 2025/… Karar sayılı ve 15.02.2025 tarihli gerekçeli kararı ile murise ait terekenin tespitine karar verilmiştir.
Bu kapsamda müteveffa (…)’nın terekesinde mevcut olan ve işbu dava ile mirasçılar arasındaki ortaklığın giderilmesini talep ettiğimiz taşınmazlar, murisin ilgili taşınmazlar üzerindeki payları ve taşınmazlara ait diğer bilgiler aşağıdaki gibidir;
– 60/111 oranında paylı mülkiyet sahibi olduğu; ”Adres” taşınmaz,
– 495/670 oranında paylı mülkiyet sahibi olduğu; ”Adres” taşınmaz
İzah edilen bu hususlar çerçevesinde; ilgili taşınmazlardaki murise ait olan ve murisin vefatı ile davacı müvekkil ve davalılara miras kalan payların, mirasçılar arasında paylaşılması ve bu paylaşmanın sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için öncelikle ilgili Tapu Müdürlükleri’ne yazı yazılarak terekedeki taşınmazların kayıtlarının istenmesini, ilgili Kadastro Müdürlükleri aracılığıyla taşınmazların krokisinin talep edilmesini ve taşınmazların güncel imar durumunun tespiti için de ilgili Belediye Başkanlıkları’na müzekkere yazılmasını, yanı sıra mahkemenizce gerekli görülen sair tüm hususların araştırılmasını, yapılan incelemeler sonucunda da ilgili taşınmazlarda mevcut olan muris (…)’ya ait payların, satışa çıkartılması suretiyle mirasçılar arasında paylaştırılmasını Sayın Mahkemeniz’den talep etmekteyiz.
HUKUKİ NEDENLER : 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ilgili hükümleri ile sair ilgili yönetmelik, kanun ve içtihatlar
HUKUKİ DELİLLER :
Kadıköy (…) Noterliği’nin 31.01.2025 tarihli ve (…) yevmiye numaralı mirasçılık belgesi sureti (EK-1)
İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2025/… Tereke dava dosyası (EK-2: İlgili dosyanın mahkemenizce celbini talep ederiz.)
Taşınmazlara ait tapu ve sair kayıtlar (İlgili kurumlardan celbini talep ederiz.)
Keşif, Bilirkişi İncelemesi, Tanık Beyanları, Yemin ve tüm yasal hukuki deliller.
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz ve mahkemenizce resen tespit edilecek sair nedenlerle;
1- İlgili taşınmazlar üzerinde mevcut olan muris (…)’ya ait payların satışa çıkartılması suretiyle mirasçılar arasında paylaştırılarak mirasçılar arasındaki ortaklığın giderilmesine karar verilmesini,
2- Herhangi bir hak kaybının yaşanmaması adına ve taşınmazların başkalarına devir ve temliki ile şahsi hak tesislerinin önlenmesi amacıyla, ilgili taşınmazlarda mevcut olan muris (…)’ya ait taşınmaz paylarına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini,
3- Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini, Sayın Mahkemenizden saygılarımızla talep ederiz.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Muhdesatın Aidiyeti Konusunda Çekişme
Ortaklığa konu taşınmaz üzerinde, paydaşlardan birinin kendi emeği veya sermayesiyle meydana getirdiği yapı veya eklentilere “muhdesat” denir. Türk Medeni Kanunu’na göre, üst hakkı tesis edilmediği sürece muhdesatın araziye tabi olduğu kabul edilir. Ancak, bir paydaşın kendi payından fazla bir değer katarak muhdesat oluşturması halinde, bu durum mahkemece dikkate alınmaktadır. Muhdesatın aidiyeti konusunda bir çekişme varsa, mahkeme öncelikle bu hususu tespit etmektedir. Bu tespit, satış bedelinin paylaşımında veya aynen taksimde hakkaniyetin sağlanması açısından önem arz etmektedir.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Kime Karşı Açılır?
İzale-i şuyu davası, ortaklığa konu mal üzerinde paydaş olan tüm kişilere karşı açılmak zorundadır. Bu durum, usul hukukunda “zorunlu dava arkadaşlığı” olarak nitelendirilir. Davanın tüm paydaşlara yöneltilmesi, verilecek kararın herkes hakkında bağlayıcı olmasını ve hukuki uyuşmazlığın çözülmesini sağlamaktadır.
İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
İzale-i şuyu davasında görevli mahkeme; Sulh Hukuk Mahkemeleri’dir. Bu davalar, mülkiyetin devri veya ayni hak tesisi niteliğinde olmaktan ziyade, ortaklığın tasfiyesine yönelik davalar olduğundan, değer veya miktar itibarıyla değil, konunun niteliği gereği Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevine girer.
İzale-i şuyu davasında yetkili mahkeme ise; genel yetki kuralı gereği taşınır davalarında davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olup taşınmaz mallara ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.
İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davasında Zamanaşımı
İzale-i Şuyu davası, ortaklığın giderilmesi talebine ilişkin ayni bir hakka dayandığından, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Mülkiyet hakkı, zamanla kaybedilebilecek bir hak olmadığından, ortaklık devam ettiği sürece her zaman ortaklığın giderilmesi davası açma hakkı mevcuttur.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Ne Kadar Sürer?
Ortaklığın giderilmesi davasının süresi, dava konusu malın niteliğine, tarafların sayısına, uyuşmazlığın karmaşıklığına ve mahkemenin iş yüküne göre değişkenlik göstermektedir. Basit yargılama usulüne tabi olsalar da, özellikle keşif, bilirkişi incelemesi (kıymet takdiri, aynen taksim raporu vb.), tarafların tebligat süreçleri ve itirazlar gibi unsurlar dava sürecini uzatabilmektedir.
Vekalet Ücreti Maktu Mudur?
Ortaklığın giderilmesi davalarında mahkemece hükmedilen vekalet ücreti maktu niteliktedir. Bu ücret, her yıl T.C. Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen miktarlar çerçevesinde belirlenir. Buna göre, 2025 yılı itibarıyla Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ortaklığın giderilmesi davaları için 28.500-TL vekalet ücreti öngörülmüştür.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Mahkeme Harç ve Giderleri 2025
Ortaklığın giderilmesi davası açılırken belirli yargılama giderleri vardır. Bu giderler; davanın başında yatırılması gereken masraflar olup sıralamak gerekirse; 2025 yılı itibarıyla;
- Gider Avansı : 2.500-TL,
- Peşin Harç : 615,40-TL,
- Başvurma Harcı : 281,80-TL,
- Vekalet Pulu : 138,00-TL,
- Vekalet Harcı : 87,50-TL
olmak üzere toplamda 3.622,70-TL’dir. Harcın yanı sıra, yargılama süreci boyunca ortaya çıkabilecek bilirkişi ücretleri, keşif masrafları ve tebligat giderleri gibi kalemler için gider avansı yatırılması gerekir. Bu avansın miktarı, davadaki paydaş sayısıyla doğru orantılı olarak artmaktadır.
Muhdesat Paydaşların Birine Aitse Ne Yapılır?
Ortak mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde paydaşlardan birinin emeği veya sermayesiyle meydana getirdiği muhdesatın bulunması ve bunun aidiyeti konusunda bir çekişme olması halinde, mahkeme öncelikle bu çekişmeyi çözer. Ortaklığın giderilmesi konu taşınmazdaki muhdesat (bütünleyici parça) uyuşmazlığı tarafların beyanlarından anlaşılırsa mülkiyet aidiyeti iddiasında bulunan paydaşa, görevli mahkeme muhdesat yönüyle dava açması için süre verir. Muhdesat iddiasında bulunan paydaş muhdesatın tespiti için dava açar ve ortaklığın giderilmesi davasında görevli olan mahkeme bu tespit davasının sonucunu bekletici mesele yapmaktadır. Tespit davası sonucunda muhdesatın paydaşa ait olduğu tespit edilirse satış bedelinin paylaştırılması sırasında bu durum dikkate alınır. Muhdesatın değeri, taşınmazın toplam değerinden düşülerek ilgili paydaşa öncelikli olarak ödenir veya bu değer paylaştırılırken hesaplamalara dahil edilir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Arabuluculuk Şart Mıdır?
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davalarında 5 Nisan 2023 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 37. maddesi ile zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir. Bu kapsamda, paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır ve taşınmaz malların aynen taksimi yahut satış suretiyle ortaklığının giderilmesi talebiyle dava açılmadan önce arabuluculuk süreci zorunlu dava şartı olarak kabul edilmiştir. Arabuluculuk sürecinin tamamlanmaksızın izale-i şuyu davasının açılması durumunda; Mahkemenin, dava şartı yokluğundan ret kararı verilmesi kaçınılmazdır.
Davadan Feragat Edildiğinde Dava Reddedilebilir Mi?
Ortaklığın giderilmesi davası, niteliği itibarıyla çift taraflı bir dava olup bu özelliği nedeniyle kendine özgü hukuki sonuçlar doğurur. Bu bağlamda, davanın davacısı tarafından yapılan feragat beyanı, tek başına davanın sona ermesi sonucunu doğurmaz. Zira feragatin hukuken geçerli kabul edilebilmesi ve buna göre bir hüküm tesis edilebilmesi için, dava konusu taşınmazda pay sahibi olan tüm paydaşların bu feragat beyanına açıkça iştirak ettikleri. Aksi halde, yani davalılardan herhangi birinin veya birkaçının davaya devam etme iradesini sürdürmesi durumunda, davacının feragati hukuki bir sonuç doğurmayacak ve yargılamaya devam edilecektir.
Dava, Kesinleşmeden İcraya Konulabilir Mi?
İzale-i Şuyu davası taşınmaz üzerindeki ayni haklara ilişkin davalardan olduğundan verilen satış kararı, kesinleşmeden icraya konulamaz. Taşınmazın satışı gibi mülkiyetin el değiştirmesine neden olacak kararlar olası hak kayıplarının önlenmesi amacıyla mutlaka tüm yargılama süreci sona erdikten sonra, yani dava kesinleştikten sonra icra edilebilir.
Adli Tatilde Görülür Mü?
Adli tatil, yargı organlarının yıllık izne ayrıldığı ve dava süreçlerinin genel olarak durduğu dönemdir (20 Temmuz – 31 Ağustos). Ancak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca, bazı davalar adli tatilde de görülebilir. İzale-i şuyu davaları, niteliği itibarıyla ivedi işlerden sayılmadığından, adli tatilde görülmezler. Ancak adli tatil sürecinde ortaklığın giderilmesi davaları açılabilecektir.
Satış Nasıl Engellenir?
Ortaklığın giderilmesi davalarında satışın engellenmesi, mülkiyet haklarının korunması ilkesine dayanır. Mahkeme, bir ortağın satışın kendisine veya diğer ortaklara ciddi zarar vereceğini ispatlaması durumunda haklı sebeplerin belirlenmesi ile satışı durdurabilir. Ayrıca, satış sürecindeki hukuka aykırılıklar veya usul hataları, mahkemenin satışın durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı vermesine neden olabilir. Tapu kayıtlarındaki hatalar veya malın yanlış nitelendirilmesi gibi hukuksal geçersizlikler de satışı engelleyebilir. Satış işleminin yasalara uygun olarak gerçekleştirilmediği durumda; eksik veya hatalı işlemlerin saptanması, satışın geçici veya kalıcı olarak durdurulmasına neden olabilir.
Ecrimisil Davası ile Birlikte Açılabilir Mi?
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası ile Ecrimisil (haksız işgal tazminatı) davası birlikte açılamamaktadır. Ortaklığın giderilmesi davaları Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girerken ecrimisil davaları aynı Kanun’un 5. maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Bu görev ayrımı, iki davanın usul ekonomisi, ispat yükümlülükleri ve yargılama süreçlerindeki farklılıkları nedeniyle bu iki dava türü bir arada görülmemektedir. Dolayısıyla ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) dava ile ecrimis (haksız işgal tazminatı) davalarının ayrı ayrı açılması gerekmektedir.



