Aile HukukuMakalelerimiz

Kumar Oynayan Babaya Çocuğun Velayeti Verilir Mi?

Türk Medeni Kanunu’nun velayet hükümleri çerçevesinde, ebeveynlerden birinin kumar bağımlılığı gibi bir durumunun, çocuk velayeti kararını nasıl etkilediği, hukuki literatürde ve yargı kararlarında sıklıkla tartışılan bir konudur. Bu yazımızda “kumar oynayan babaya çocuğun velayeti verilir mi? ” sorusuna ilişkin genel bilgiler paylaşılmış olup, hukuki uyuşmazlığınıza ilişkin detaylı bilgi için iletişim bölümündeki bilgilerden Çapa Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.

Kumar Oynayan Babaya Velayet Verilir Mi?

Kumar, sadece bireysel bir sorun olmanın ötesinde, aile yapısını ve özellikle çocukların geleceğini doğrudan etkileyen ciddi bir meseledir. Türk Medeni Kanunu, çocuğun menfaatini korumayı amaçlayan önemli düzenlemeler içermektedir.

Velayet hakkı, çocuğun fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimi için gerekli olan bakım, gözetim ve eğitim sorumluluğunu ifade eder. Bu nedenle velayet kararları alırken çocuğun gelişimi için en uygun ortamın belirlenmesi amaçlanır. Kumar oynama gibi bir durum, çocuğun bu gelişimini olumsuz etkileyebileceğinden velayet kararlarında dikkate alınan önemli bir husustur. Bu bağlamda, bir çocuğun velayetinin kimde olacağına karar verirken, çocuğun en iyi şekilde yetişmesi ve gelişmesi için hangi ortamın daha uygun olduğu değerlendirilir.

Kumar Bağımlılığı Boşanma Sebebi Midir?

Türk Medeni Kanunu’na göre, kumar oynamak tek başına direkt bir boşanma sebebi olarak sayılmamakla birlikte, ortaya çıkardığı sonuçlar itibarıyla boşanma davası açılmasına neden olabilir.

Sürekli ve aşırı kumar oynamak, ailenin ekonomik durumunu ciddi şekilde etkileyerek eşler arasındaki güven sarsılır ve aile birliği temelinden zedelenir. Bu durum, Türk Medeni Kanunu’nda sayılan “haysiyetsiz hayat sürme” veya “aile birliğinin temelinden sarsılması” gibi boşanma sebeplerine yol açabilir. Ancak her bir davada mahkeme, somut olay ve delillere göre bir değerlendirme yapar. Kumar oynamanın boşanma sebebi sayılabilmesi için, oyunun aile hayatını ciddi şekilde etkilediği, eşlerin arasındaki ilişkileri bozduğu ve evliliğin devamına engel teşkil ettiği hususunun kanıtlanması gerekir.

Türk Medeni Kanunu Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Madde 163’ e göre;

“Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.”

Türk Medeni Kanunu Evlilik Birliğinin Sarsılması Madde 166/1’ e göre;

“Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.”

Boşanma Davasında Velayet Süreci

Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma durumunda çocuğun velayeti, çocuğun üstün yararını gözeterek hakim tarafından belirlenir. Bu karar, çocuğun yaşı, sağlığı, psikolojik durumu, anne ve babanın ekonomik durumu, çocuğa olan ilgisi gibi birçok faktörü kapsar. Velayet kamu düzenine ilişkin olduğu için hakim bu süreci çocuğun üstün yararını gözeterek resen takip eder. Hakim, velayeti bir veya her iki ebeveynine verebilir ve bu karar, çocuğun menfaatleri doğrultusunda değiştirilebilir. Ortak velayet mümkün olsa da, çocuğun yararına değilse tek taraflı velayet verilebilir. Çocuğun görüşü de dikkate alınmakla birlikte, bağlayıcı değildir. Velayet kararları, çocuğun bakım, eğitim ve temsil hakkının kim tarafından kullanılacağını belirler.

Kumar Oynayan Babaya Çocuğun Velayeti Verilir Mi?

Kumar oynayan bir babaya çocuğun velayeti verilip verilmeyeceği sorusunun cevabı, tek bir faktöre bağlı olmayıp, çocuğun tüm yönleri göz önünde bulundurularak verilecek bir hukuki karardır. Mahkeme, çocuğun üstün yararını gözeterek, çocuğun en iyi şekilde yetişmesini sağlayacak kararı verecektir. Bu karar verirken, çocuğun yaşı, psikolojik durumu, ebeveynlerin maddi durumu, ebeveynlerin çocuğa olan ilgisi ve kumar oynamanın çocuğun hayatındaki etkileri gibi birçok faktör değerlendirilir. Kumar oynayan baba kumar oynadığı için çocuğun hayatına maddi ve manevi zarar veriyorsa bu durum elbette velayet hakkını etkilemesi mümkündür.

Babanın kumar oynaması sonucu aile birliği içerisindeki maddi kazanç kaybı, çocukların hayatlarında düşük maddi kaynaklarla olumsuz etkileri mevcut olmakla birlikte babanın kumar bağımlılığı, çocuğun gelişim sürecinde birçok psikolojik sorunları beraberinde getirebilir.

Yukarıda da bahsedildiği üzere TMK, çocuğun menfaatini her şeyin üzerinde tutmaktadır. Velayet sürecinde çocuğun psikolojik gelişimi, sosyal ve eğitim hayatını göz önünde tutulmaktadır. Kumar oynayan ebeveynler örnek alınabilecek bir model olmaktan çıkarak çocuğun kötü alışkanlıklar edinme olasılığını arttırmaktadır.

Ebeveyn olarak bir babanın çocuğu üzerinde sorumlulukları vardır. Kumar bağımlılığı; babanın çocuğuna olan ilgi ve alakasını, çocuğun gelişim süreci için temel ihtiyaçlarının giderilmesi için maddi kaynak sağlamasını ciddi derecede olumsuz etkilemektedir.

Velayetin, kumar oynayan babaya verilip verilmeyeceği tek bir faktöre bağlı olmamaktadır. Mahkeme bu kararı verirken çocuğun en sağlıklı ortamda yetişmesini dikkate almaktadır. Kumar bağımlılığı olan bir babaya çocuğun velayetini vermek çocuğun gelişim sürecini olumsuz yönde etkileyeceğinin kanısına varılırsa baba velayet hakkını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Kumar Oynayan Ebeveynin Davranışı Çocuğu Nasıl Etkiler?

Kumar oynayan bir ebeveynin davranışı, çocuğun gelişimini birçok açıdan olumsuz etkileyebilir. Bu etkiler, çocuğun yaşına, ebeveynin kumar bağımlılığının şiddetine ve ailedeki diğer faktörlere göre değişiklik gösterebilir.

  • Kaygı ve Stres: Çocuk, ebeveyninin kumar oynaması nedeniyle sürekli bir kaygı ve stres altında yaşayabilir. Ailenin maddi durumu, ebeveynin ruh hali gibi konular çocuğun zihinsel sağlığını olumsuz etkileyebilir.
  • Güvensizlik: Çocuk, ebeveynine güven duymakta zorlanabilir. Ebeveynin sözlerinde tutarlılık olmaması, çocuğun güven duygusunu zedeler.
  • Depresyon: Uzun süreli stres ve güvensizlik, çocukta depresyon gibi ciddi psikolojik sorunlara yol açabilir.
  • Öz Değer Kaybı: Ailedeki sorunlar, çocuğun kendisini değersiz hissetmesine neden olabilir.
  • Suçluluk Duygusu: Bazı çocuklar, ailenin maddi sıkıntıları için kendilerini sorumlu tutabilir ve suçluluk duygusu yaşayabilirler.
  • Okul Başarısızlığı: Stres ve kaygı, çocuğun okul başarısını olumsuz etkileyebilir. Dikkat dağınıklığı ve öğrenme güçlüğü gibi sorunlar yaşanabilir.
  • Sosyal İzolasyon: Çocuk, yaşadığı sorunlar nedeniyle sosyal çevresinden uzaklaşabilir ve arkadaşlarıyla ilişkilerini koparabilir.
  • Agresif Davranışlar: Stres ve öfke, çocuğun davranışlarında agresiflik ve karşı koyma gibi sorunlara yol açabilir.
  • Madde Kullanımı: Çocuk, yaşadığı zorluklarla başa çıkmak için madde kullanmaya başlayabilir.
  • Kişilik Bozuklukları: Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, yetişkinlikte kişilik bozukluklarına yol açabilir.
  • Bağımlılık Riskleri: Kumar oynayan bir ailede büyüyen çocuklar, ilerleyen yaşlarda kendileri de bağımlılık sorunları yaşama riski taşır.
  • Zayıf İlişki Kurma Becerileri: Çocukluk döneminde sağlıklı ilişkiler kuramayan çocuklar, yetişkinlikte de sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanabilirler.

Kumar Bağımlılığı Nasıl İspat Edilir?

Kumar bağımlılığının ispatı, özellikle hukuki süreçlerde (boşanma, velayet gibi) veya tedavi süreçlerinde önemli bir adım olabilir. Ancak bağımlılığı kesin olarak kanıtlamak her zaman kolay değildir. İspat için genellikle birden fazla kanıtın bir araya getirilmesi gerekir.

Kumar bağımlılığını ispat etmeye yönelik kanıtlar;

  • Banka hesap hareketleri: Kumar sitelerine yapılan ödemeler, büyük miktarda para çekme işlemleri gibi.
  • Kredi kartı ekstreleri: Kumar sitelerinde harcanan tutarlar.
  • Bahis kuponları veya makbuzlar.
  • Borç senetleri veya borç ödeme belgeleri.
  • Aile üyelerinin, arkadaşların veya iş arkadaşlarının gözlemleri: Sık sık kumar oynama, parasal sıkıntılar, yalan söyleme gibi davranışlarla ilgili ifadeler.
  • Kumar oynamaya harcanan zamanın artması, diğer sosyal aktivitelere ilginin azalması.
  • Kumar sitelerine üyelik bilgileri, şifreler, işlem kayıtları.
  • Cep telefonunda kumar uygulamaları veya internet geçmişi.
  • Kumar oynamak için kullanılan cihazlar (bilgisayar, tablet, telefon).
  • Psikiyatrist veya psikolog tarafından yapılan değerlendirme sonucunda hazırlanan rapor. Bu raporda, kişinin kumar oynama alışkanlığının şiddeti, bağımlılık belirtileri ve tedaviye ihtiyacı olup olmadığı belirtilir.
  • Daha önce bir tedavi sürecine girilmişse, bu süreçteki kayıtlar (seans notları, ilaç kullanım kayıtları vb.) önemli bir kanıt olabilir.

Velayet Davası Esnasında Hangi Deliller Sunulabilir?

Boşanma sonucu velayet davası açıldığında, çocuğun menfaatleri doğrultusunda en uygun kararın verilmesi için her iki ebeveyn de çocuğun bakımına, eğitimine ve gelişimine dair sahip olduğu hakları gösterir nitelikte deliller sunar. Bu deliller, mahkemenin velayet kararını etkileyen önemli bir faktördür. Velayet davasında yargılamanın her aşamasında tarafların delil sunma imkanı vardır. Velayetin kamu düzeni ile ilgili olması ve çocuğun üstün yararı da dikkate alındığında değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi ve ileri sürülen hususların nazara alınması mümkündür.

Velayet davalarında sunulabilecek deliller arasında; tanık ifadeleri, çocuğun yaşı ve olgunluk durumu, tarafların ekonomik durumu, çocuğun psikolojik durumu, tarafların çocuğa karşı tutumu, tarafların evlilik hayatları, tarafların ahlaki durumu, tarafların sosyal çevresi, tarafların çocukla iletişimi gibi unsurlar yer alır. Mahkeme, bu delilleri topluca değerlendirerek, çocuğun velayetinin kimde kalacağına dair kararını verir.

Kumar Bağımlılığının Tedavisi Durumunda Nasıl Bir Yol İzlenmelidir?

Kumar bağımlılığının tedavisi, hem bireyin iyileşmesi hem de hukuki süreçler açısından önemli bir konudur. Hukuki açıdan, kumar bağımlılığı bir hastalık olarak kabul edilir ve bu nedenle tedaviye yönlendirilmesi teşvik edilir. Tedavi sürecinde, bağımlının kendi isteğiyle tedaviye başlaması ve düzenli olarak tedaviye devam etmesi önemlidir.

Mahkeme, velayet davalarında bağımlının tedaviye olan bağlılığını ve tedavi sürecindeki ilerlemeyi göz önünde bulundurarak karar verebilir. Ayrıca, bağımlının tedavi masraflarını karşılaması veya karşılatılması da mahkeme tarafından kararlaştırılabilir. Tedavi sürecinde, bağımlının psikolojik destek alması, çevresinin desteğini sağlaması ve yeni alışkanlıklar edinmesi önemlidir. Hukuki süreçte ise, bağımlının avukatı ile görüşerek haklarını öğrenmesi ve tedavi sürecine ilişkin hukuki destek alması faydalı olacaktır.

Karara Nasıl İtiraz Edilebilir?

Türk Medeni Kanunu çerçevesinde, velayet hakkı, çocuğun üstün yararını gözeterek kararlaştırılan bir hukuki durumdur. Ancak çeşitli nedenlerle bu hakkın elinden alınabileceği de hüküm altındadır. Bunlardan biri de, velayet sahibi olan kişinin kumar bağımlılığı gibi çocuğun gelişimini olumsuz etkileyebilecek bir bağımlılığa sahip olmasıdır.

Velayet hakkı kararına itiraz ise, bu kararın hukuki dayanaklarının bulunmadığı veya çocuğun menfaatine aykırı olduğu iddiasıyla mahkemeye başvurulması anlamına gelir. Kumar bağımlılığı nedeniyle velayet hakkı kaybedilen bir kişi, bu karara aşağıdaki gibi itiraz edebilir:

  • Bağımlılıktan Kurtulma Çabaları: İtiraz eden kişi, bağımlılığını aşmak için tedavi gördüğünü, bu tedavinin sonuçlarını ve gelecekte tekrarlama riskinin düşük olduğunu gösteren belgeler sunarak mahkemeyi ikna etmeye çalışabilir.
  • Çocuğun En İyi Menfaati: İtiraz dilekçesinde, çocuğun kendisinde kalması durumunda daha iyi bir ortamda yetişeceği, eğitimi ve sosyal gelişimi için daha uygun koşullar sağlayacağı iddia edilebilir.
  • Hata veya Eksiklik: Mahkemenin kararında hukuki bir hata veya eksiklik olduğu iddia edilebilir. Örneğin, bağımlılığın derecesi ve çocuğun hayatına etkisi konusunda yanlış değerlendirme yapıldığı öne sürülebilir.

İtiraz Süreci

İtiraz süreci, bir avukat yardımıyla yürütülmesi gereken oldukça teknik bir süreçtir. İtiraz dilekçesi, kanunlara uygun olarak hazırlanmalı ve mahkemeye sunulmalıdır. Dilekçede, itirazın nedenleri detaylı bir şekilde açıklanmalı ve iddiaları destekleyen deliller sunulmalıdır. Bu deliller arasında;

  • Tıbbi raporlar: Bağımlılık tedavisi gördüğünü gösteren raporlar,
  • Psikolog raporları: Çocuğun psikolojik durumu ve velayet değişikliğinin çocuğa etkileri hakkında raporlar,
  • Tanık ifadeleri: Çevresindeki kişilerin bağımlılıktan kurtulma çabaları hakkında vereceği ifadeler,
  • Diğer belgeler: Gelir durumunu gösteren belgeler, sabıka kaydı vb. belgeler yer alabilir.

Konuyla İlgili Yargıtay Kararları

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2023/7128 E. , 2024/6049 K.

(…) Kocanın kumar alışkanlığı olduğu, eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz davrandığı, eşine karşı hakaret içeren söylemleri bulunduğu, en son alkollü vaziyette eve geldiği ve davacı ile tartıştıkları, davacı kadının kızları ile birlikte evden ayrıldığı ve sonrasında tekrar bir araya gelmedikleri, erkeğin tam kusurlu olduğu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine (…) karar verilmiştir…

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2023/6813 E. , 2024/3583 K.

(…) Kocanın evlilik birliği içerisinde eşine ve çocuklara karşı şiddet uyguladığı, küfür ve hakaretler ettiği, bununla birlikte kocanın düzenli olarak çalışmadığı, eve yeterli maddî destekte bulunmadığı gibi sürekli olarak bahis oyunları oynadığı, kocanın tam kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı (…) boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine baba ile aralarında yatılı kişisel ilişki kurulmasına (…) karar verilmiştir…

Stj. Av. Sude Yıldırım

Stj. Av. Sude YILDIRIM, 2018 yılında Final Lisesi'nde onur derecesiyle öğrenimini tamamlayıp 2024 yılında Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. 2022 yılında Amerika Birleşik Devletleri Virginia Eyaletinde 4 ay Work And Travel yaparak İngilizce ve Halkla İlişkiler alanında kendini geliştirmiştir. Hukuk fakültesi eğitim süreci boyunca çeşitli alanlarda lisans ve sertifika almaya hak kazanmıştır. Çeşitli Hukuk Bürolarında deneyim sağlayıp şu an stajyer avukat olarak Çapa Hukuk Bürosunda kariyerine devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Hemen Bilgi Al!