Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Muvazaa, hukuki bir işlemin taraflarının üçüncü kişileri aldatmak, kandırmak maksadıyla yapılmasıdır. Aldatmak maksadıyla yapılan bu hukuki işlem tarafları arasında hüküm doğurmazken, üçüncü kişiler nezdinde hüküm doğurmaktadır. Yani üçüncü kişiler nezdinde yapılan hukuki işlem gerçekmiş izlenimi yaratmaktadır. Muris muvazaası ise, miras bırakanın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı hukuki işlemlerdir.
Bu yazımızda mirastan mal kaçırmaya ilişkin genel bilgiler paylaşılmış olup, hukuki uyuşmazlığınıza ilişkin detaylı bilgi için iletişim bölümündeki bilgilerden Çapa Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Nedir?
Mirastan mal kaçırma yani muris muvazaası, miras bırakanın mirasçılarından birçok sebepten ötürü mal kaçırmasıdır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.04.1974 tarihinde verdiği 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca muris muvazaası, miras bırakanın yaşlılığında yahut ölümüne yakın bir zamanda bazı mirasçılarından mal saklamak maksadıyla diğer mirasçılarına ya da üçüncü kişilere mallarını satması (bağışlaması) olarak tanımlanmıştır.
Muris muvazaası olarak sayılabilecek işlemler, satış işlemleri ve ölünceye kadar bakma sözleşmesidir.
- Satış işlemi: Satış işlemi ile birlikte satılan taşınır ya da taşınmaz malın mülkiyeti ve zilyetliği satın alana geçmektedir.
Satan kişi ise satıştan kaynaklı bir bedel almaktadır. Ancak mirasçıdan mal kaçırmak maksatlı yapılan satış işlemlerinde miras bırakanın aslında satışa konu olan malı bağışlamak istemesine rağmen satış işlemi olarak göstermesidir.
Sattığı kişi ya bir mirasçı ya da üçüncü bir kişidir. Burada gizli bağış söz konusudur çünkü satan ve satış bedeli alması gereken miras bırakan bu bedeli almamakta ya da çok düşük bir bedel almaktadır. Tabi ki bu durum her bir somut olayda ayrıca değerlendirilmektedir. Yani yapılan yargılama esnasında tarafların ekonomik durumları, ailevi yaşantıları, geçmişleri ve sair haller göz önüne alınacaktır.
- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi: Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde bir taraflardan biri diğerine ölene kadar bakmakla yükümlü iken diğeri ise ölümünden sonra malvarlığını ölüme bağlı bir tasarruf ile kendisine bakana bırakmasıdır.
Miras bırakanın satış işleminden sonra mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla başvurduğu yollardan biridir. Burada da aslolan tarafların niyetinin incelenmesidir.
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Şartları Nelerdir?
Bir hukuki işlemin mirastan mal kaçırma yani muris muvazaasına dayalı işlem olarak sayılması için bazı şartlar mevcuttur. Bu şartların yokluğu halinde muris muvazaasından söz edilemeyecektir. Buna göre;
- Görüşüşte bir işlem olmalıdır: Hukuki işlemin tarafları (miras bırakan ve işlem yaptığı karşı taraf) aralarında yaptıkları bu işlemin geçerlilik kazanmayacağı hususunda anlaşmışlardır. Buradaki amaç, miras bırakanın sağ iken yapmış olduğu işlemde mirasçılarından mal kaçırdığı izleniminin yaratmamaktır.
- Muvazaa anlaşması olmalıdır: Hukuki işlemin tarafları, mirasçıları ve üçüncü kişileri inandırmak ve kandırmak maksadıyla yapıldığını söylemiştik. Tarafların yapılan hukuki işlemin aslında geçerli olmadığına dair herkesten gizli bir şekilde yaptıkları anlaşmadır.
- Mirasçılardan mal kaçırma amacı: Miras bırakan ile hukuki işlemi yaptığı üçüncü kişi arasında yapılan işlem, mirasçılardan mal kaçırmak maksatlı olmalıdır. Eğer ki mirasçılardan mal kaçırmak için değil de üçüncü kişileri aldatmak amaçlı yapıldıysa muris muvazaası değil, genel muvazaadan söz edilecektir. Hakeza yapılan işlemde mal kaçırma maksadı hiç yok ise bu halde muvazaalı bir işlemden değil açıkça geçerli bir işlemden söz edilecektir.
- Gizli işlem: Muris muvazaasında gizli işlem, bağışlama sözleşmesidir. Yani miras bırakanın asıl yapmak istediği bağışlama işlemiyken mirasçılardan bağışlama yaptığı için mal kaçırma iddialarıyla karşı karşıya kalmak istemeyen miras bırakan bu işlemi satış işlemi olarak gösterebilmektedir. Ancak yapılan satış karşılığında herhangi bir bedel almamaktadır.
Mirastan Mal Kaçırma Davasını Kimler Açabilir?
Mirastan mal kaçırma davasını, saklı payı olsun ya da olmasın tüm mirasçılar açabilecektir. Ancak burada önemli olan açılacak olan davada tüm mirasçılar taraf olarak gösterilmelidir.
Muris Muvazaası Davası Nasıl Açılır?
Muris muvazaasına dayalı olarak açılacak dava; miras hakkı muvazaalı şekilde ihlal edilen mirasçı tarafından tapu iptal tescil davası açılmalıdır.
Ancak miras bırakan tarafından mirasçı ya da üçüncü bir kişiye devredilen taşınmaz iyi niyetli üçüncü kişilere devredilmişse tapu iptal ve tescil davası açılamayacaktır. Bu sebeple taşınmazın el değiştirmesi sebebiyle bedelinin tazmini talepli tazminat davası açılabilecektir.
Muris Muvazaası Davasında Zamanaşımı
Muris muvazaasına dayalı olarak açılacak olan dava, miras bırakanın vefatından sonra açılabilir. Yani miras bırakan hayattayken mirastan mal kaçırmaya ilişkin herhangi bir dava açılamaz. Bunun altında sağlar arası işlemlerin geçerliliği ilkesi bulunmaktadır. Muris muvazaasına dayalı olarak açılacak olan tapu iptal ve tescil davalarında zamanaşımı söz konusu değildir.
Mirastan Mal Kaçırma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Mirastan mal kaçırma davası, muris muvazzasına dayandığı ve konusu bir taşınmaz olduğu için görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleri olup, yetkili mahkeme ise miras bırakanın sattığı taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.
Muris Muvazaası Davasının Açılmayacağı Durumlar
- Denkleştirme Amacıyla Yapılan Satışlar,
- Mehir Sözleşmesi,
- Minnet Duygusuyla Yapılan Satışlar,
- Miras Bırakanın Üçüncü Kişiden Bedelini Ödeyerek Satın Aldığı Ancak Mirasçılara veya Üçüncü Kişilere Tapu Kaydı Yapılması,
- İntifa Hakkı Tesis Edilmesi,
- Miras Bırakanın Uzun Süreli Kira Sözleşmesi Yapması,
- Miras Bırakanın Borç Senedi Düzenlemesi,
- Mirasbırakanın Haricen Sattığı Taşınmazın Mahkeme Kararıyla Tapuya Tescil Ettirilmesi.