Davaların Birleştirilmesi ve Ayrılması
Ayrı ayrı açılmış olan iki dava arasında bağlantı varsa, bu iki dava birleştirilir (HMK M.166). Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir (HMK M.167). Bu yazımızda davaların birleştirilmesi ve ayrılmasına ilişkin genel bilgiler paylaşılmış olup, hukuki uyuşmazlığınıza ilişkin detaylı bilgi için iletişim bölümündeki bilgilerden Çapa Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.
Davaların Birleştirilmesi Nedir?
Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı var sayılır ve davaların birleştirilmesine karar verilir (HMK M.166). Davacının açtığı kısmi dava devam ederken ek davasını da açarsa bu davalardan biri hakkında verilecek hüküm diğerini de etkileyecek nitelikte olduğundan, kısmi dava ile ek dava birleştirilebilir. Bunun gibi, davacı asıl alacak davasından sonra faiz için de ayrı bir dava açarsa, bu davalardan biri hakkında verilecek karar diğerini etkileyecek nitelikte olduğundan, iki dava birleştirilebilir.
HMK M.166 – Davaların Birleştirilmesi
(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
(5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.
Davaların Birleştirilmesinde Usul
Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, hüküm verilinceye kadar davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar (HMK M.166/1).
Örneğin; (A), (B)’nin arsası üzerine (B)’nin izni olmadan bir bina yapmıştır. (B), (A)’ya karşı bir dava açarak, (A)’nın müdahalesinin önlenmesine ve binanın sökülmesine karar verilmesini istemiştir. (A) ise, bu inşaatı iyi niyetle yaptığını ve binanın kıymetinin arsa kıymetinden fazla olduğunu bildirerek arsanın uygun bir bedel karşılığında kendisine (A)’ya verilmesi için (B)’ye karşı bir dava açmıştır (TMK M.724). Bu iki davadan biri hakkında verilecek karar, diğerini etkileyecek nitelikte olduğundan bu iki dava arasında bağlantı vardır ve davalar birleştirilebilir.
Davaların Birleştirilmesinin Sonuçları
Davaların birleştirilmesi kararı taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar olmadığından, bu kararda taraflar yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edilmez. Birleştirilmesine karar verilen davalar, bir dosyada (ilk açılan dava dosyasında) birleştirilir. Mahkeme, birleştirilen davaları birlikte inceleyip karara bağlar, yani davaların tahkikat safhası ortaktır. Hükümde, birleştirilen her dava için ayrı ayrı karar verilmesi ve hüküm fıkrasında her dava için verilen kararın ayrı ayrı gösterilmesi gerekir (HMK M.297/2).
İhtiyari dava arkadaşlığında olduğu gibi, birleştirilen davalar birbirinden bağımsızdır. Birleştirilen davalarda, her dava ayrı vekalet ücretini gerektirir. Bir taraf, hükmün birleştirilen davalardan birine ilişkin bölümünü istinaf edebilir diğerini ise istinaf etmeyebilir. İstinaf ve temyiz sınırı, birleştirilen her dava için ayrı ayrı belirlenir.
Aynı Yargı Çerçevesinde Açılan Davaların Birleştirilmesi
Aynı mahkemede açılmış ve görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı (HMK M.166/4) bulunması halinde, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir (HMK M.166/1). Buna göre; taraflardan her biri, davanın her safhasında aynı mahkemede görülmekte olan iki veya daha çok dava arasında bağlantı bulunduğunu bildirerek bu davaların birleştirilmesini isteyebilir.
Davaların birleştirilmesi talebi, dilekçe ile veya duruşmada sözlü olarak da yapılabilir. Mahkeme, bakmakta olduğu iki dava arasında bağlantı bulunduğu kanısına varır ve yargılamanın daha iyi bir şekilde yürütülmesinin sağlanması için gerekli görürse bu iki davanın birleştirilmesine karar verir. Bu halde, davaların birleştirilmesine karar veren aynı mahkeme, birleştirilmesine karar verdiği davalardan hiçbirinden elini çekmediğinden, davaların birleştirilmesi kararı, nihai karar değildir (ara karardır); bu nedenle yalnız başına kanun yoluna götürülemez, ancak hükümle birlikte kanun yoluna başvurulabilir (HMK M.168).
Farklı Yargı Çerçevesinde Açılan Davaların Birleştirilmesi
Aralarından bağlantı bulunan iki davanın ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olması halinde, bu davalar arasında bağlantı bulunması nedeniyle birleştirme, ikinci davanın açıldığını mahkemeden her zaman talep edilebilir (HMK M.166/2). İkinci davanın davalısı iki davanın birleştirilmesini isterse, iki dava arasında bağlantı bulunduğunu tespit eden (ikinci davanın açıldığı) mahkeme iki davanın birleştirilmesine karar verecektir. Davaların birleştirilmesi, ikinci davanın açıldığı mahkemeden istenir. Bunun üzerine ikinci mahkeme, birinci davanın açıldığı mahkemeden o dava hakkında bilgi ister. Birinci mahkemenin verdiği bilgiyi alan ikinci mahkeme, iki dava arasında bağlantı (HMK M.166/4), olduğu kanısına varırsa, istemin kabulüne ve elindeki (ikinci) davanın birinci dava ile birleştirilmesine karar verir.
Birleştirme kararı, derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir (HMK M.166/3). Davanın birleştirilmesine karar veren (ikinci davanın açıldığı) mahkeme, bu karar ile davadan elini çektiğinden, birleştirme kararı bir nihai karardır ve bu nedenle yalnız başına kanuna yoluna başvurulabilir. Davaların birleştirilmesi kararının kesinleşmesinden itibaren, birinci davanın açıldığı mahkeme bu kararla bağlıdır. Birinci mahkeme, ikinci dava ile birinci davayı birlikte inceleyip karara bağlamak zorundadır. İkinci davayı, iki dava arasında bağlantı (HMK M.166/4) bulunmadığı gerekçesiyle ikinci mahkemeye geri gönderemez.
Davaların başka mahkemelerde açılmış olması halinde ikinci davadaki davalı, davaların birleştirilmesini istemezse artık bu iki davanın birleştirilmesi mümkün değildir. Ancak, farklı mahkemelerde görülmekte olan ve aralarında bağlantı bulunan bu davalardan birinin olumlu olarak karara bağlanması halinde ikinci dava konusuz kalacaksa veya davalardan birinde verilecek karar ikinci davayı da çok yakından etkileyecek ise birinci davanın sonuçlanmasının ikinci dava için bekletici sorun yapılması uygun olur.
Davaların Ayrılması
İhtiyari dava arkadaşlığı (HMK M.57) caiz olmadığı halde, birden fazla kişi birlikte dava açmışlar veya birden fazla kişiye karşı birlikte dava açılmış ise, bu davaların ayrılması (tefriki) istenebilir.
Örneğin; (A) ödünç sözleşmesinden dolayı, (C) ise satış sözleşmesinden dolayı (B)’den alacaklıdır. (A) ve (C) birleşerek, (B)’ye karşı bir alacak davası açmışladır. Burada (A) ve (C)’nin davaları arasında (HMK M.57) veya (HMK M.166/4) anlamında bir bağlantı bulunmadığından (A) ve (C) arasında ihtiyari dava arkadaşlığı caiz değildir. (A) ve (C)’nin (B)’ye karşı ayrı ayrı dava açmaları gerekirdi. Şu halde (A) ve (C)’nin birlikte açmış oldukları davanın ayrılması gerekir.
Aralarında Bağlantı Bulunmayan Davaların Ayrılması
Aralarında (HMK M.166) anlamında bir bağlantı bulunmadığı halde, birden fazla dava birlikte açılmış ise mahkeme, taraflardan birinin talebi üzerine veya kendiliğinden davaların ayrılmasına karar verir (HMK M.167,c1).
Aralarında Bağlantı Bulunan Davaların Ayrılması
Aralarında (HMK M.57) veya (HMK M.166/4) anlamında bağlantı bulunduğu için birlikte açılmış olan davaların da, mahkemece ayrılmasına karar verilebilir. Buradaki ayırma nedeni, davaların arasında bağlantı bulunmaması değil, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır.
Mahkemece Birleştirilmiş Olan Davaların Ayrılması
Mahkeme, aralarında bağlantı bulunan ve fakat ayrı ayrı açılmış olan davaların sonradan birleştirilmesine karar verebilir. Mahkeme, yargılamanın daha iyi bir şekilde yürütülmesi (HMK M.30) sağlamak için gerekli görürse, kendisinin sonradan birleştirmiş olduğu davaların ayrılmasına da davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir.
Davaların Ayrılmasının Sonuçları
Mahkeme, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılması gerektiği kanısına varırsa, sadece davaların ayrılmasına karar vermekle yetinir. Yoksa mahkeme, bir davayı elinde tutarak diğer davaların (veya davaların tümünün) reddine karar veremez. Davaların ayrılması kararı, nihai karar olmadığından (ara karar olduğundan) yalnız başına istinaf edilemez. Davaların ayrılması kararı ancak asıl hükümle birlikte istinaf edilebilir (HMK M.168,c.1). Bu halde de, mahkemenin her dava hakkında verdiği hüküm doğru ise, davaların ayrılması kararı yanlış olsa bile bu husus sonuna etkili bir usul yanlışlığı olmadığından yalnız başına istinaf sebebi teşkil etmez. Mahkeme ayrılmasına karar verdiği davalara bakmaya devam eder.
Davaların Ayrılması Talebinin Reddi
Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen ayırma hususundaki kararlara karşı yalnız başına kanun yoluna gidilemez. Karar, ancak esas hakkındaki hükümle birlikte kanun yoluna götürülebilir. Davaların ayrılması hususundaki karar, örneğin; ayırma talebinin reddi kararı, bir ara karar olduğundan mahkeme, bu ara kararından dönerek kendiliğinden davaların ayrılmasına karar verebilir. Çünkü mahkeme, davanın her safhasında kendiliğinden davaların ayrılmasına karar verebilir (HMK M.168).